27 Nisan 2015 tarihli köşe yazıları

27 Nisan 2015 tarihinde Fethullah Gülen Hocaefendi ve Hizmet hareketi hakkında yazılı basında çıkan köşe yazılarından seçmeler…

Hidayet Karaca neden hapiste tutuluyor?

Çok sayıda insanı, haklarında kayda değer delilli-belgeli bir isnat olmadan, hatta ortada bir iddianame bile bulunmadığı halde, tutuklu yargılama yolunu seçerek cezaevinde tutuyorlar. Şu an kendilerine yapılan birer mahkum muamelesidir. Hidayet Karaca ve diğerlerine yapılan, eldeki suçlamalar karşısında şu aşamada kendilerini mahkum etme imkanımız yok madem, mahkeme süreçlerini tutuklu geçirmelerini sağlayarak böylece hapsetmiş olalım anlayışından başka bir şey değildir. Sürecin sembol ismi Hidayet Karaca’yı tahliye ederlerse bugüne kadar öne sürdükleri tüm “Paralel Yapı” iddialarının çökeceğini biliyorlar.

Osman Özsoy’un “Hidayet Karaca neden hapiste tutuluyor?” başlıklı yazısı

Kendinizi rezil ettiniz, bari memlekete acısaydınız!

Hidayet Karaca’nın tamamen kurgusal bir dizinin 6 yıl önceki bir bölümündeki kısa bir diyalog nedeniyle terör örgütü yöneticiliğinden tutuklu olması yetmezmiş gibi bir de dün savcılık tahliyesine karar veren mahkemeyi takmadı... Bir de ‘kol koparan Ahmet Davutoğlu’nun beyanı var, talimat ‘Pensilvanya’dan gelmiş, elinde kayıtları varmış. Camide içki, Kabataş’ta ‘başörtülü bacıma’ taciz, Bank Asya’nın piyasadan topladığı 10 milyar dolarlar… Bu kuyruklu yalanları unutmadık ama kayıtları yine de bekliyoruz, yoksa yeteri kadar gülünçleşen ‘kol koparan’ unvanı, yerini daha yüz kızartıcı sıfatlara bırakacak.

Selçuk Gültaşlı’nın “Kendinizi rezil ettiniz, bari memlekete acısaydınız!” başlıklı yazısı

Savcılar, Hakimler, Zalimler

Önceki gece verilen tahliye kararlarına karşı yetkisini aşarak adaleti geciktiren herkes suç işlemektedir. Bugün askıya alınan yasalar, anayasanın beyzadelerin keyfine göre uygulandığı bir döneme işaret ediyor. Ne var ki bu hukuksuzluk ve zulüm sonsuza kadar süremez.

Ekrem Dumanlı’nın “Savcılar, Hakimler, Zalimler” başlıklı haberi