23 Mart 2015 tarihli köşe yazıları

23 Mart 2015 tarihinde Fethullah Gülen Hocaefendi ve Hizmet hareketi hakkında yazılı basında çıkan köşe yazılarından seçmeler…

‘Safderûn, zavallı millet’

Hz. Bediüzzaman, İbrahim Sûresi’ne dayanarak yine çok önemli bir ikazda bulunmuştu: “Zavallı millet, on yılda bir başına gelenlerden ders almaz, her on yılda bir aynı musibete maruz kalır.”

Ali Ünal’ın “Safderûn, zavallı millet” başlıklı yazısı

Yobazlaşma

Türkiye yobazlaşma süreciyle yeni bir sınav veriyor. İktidarın arka bahçesi olmakla suçlanan bazı yerlerde genç insanlar için çok keskin bir dil geliştiriliyor. Aynı camide namaz kıldıkları insanlara kâfir, İsrail uşağı, Amerikan ajanı, haşhaşi, sahte Müslümanlar gibi akla, insafa, vicdana, ahiret inancına sığmayan sıfatlar kullanılıyor. Bu yakıcı dilin sanal âlemdeki yansıması daha korkunç. Ve ne yazık ki “ham yobazlık”ın bu tahripkâr tavrına âkil insanlardan yeterince itiraz gelmiyor.

Ekrem Dumanlı’nın “Yobazlaşma” başlıklı yazısı

Bir operasyonun düşündürdükleri...

Yarım milyon memleket evlâdının YGS’den sıfır çektiği bir günde, YGS’nin Adana birincisini yetiştiren bir eğitim kurumun suçüstü yapmak, yüzler akı Milli Eğitim’imiz için bir iftihar tablosudur. Başarılı öğrenci yetiştirmek ha; vay küstahlar!

A. Turan Alkan’ın “Yobazlaşma” başlıklı yazısı

Bir beslenme şekli olarak nefret

Nefret öylesine bir panayır aynası kuruyor ki, bırakınız yüzünüzdeki yabancılaşmayı, ne tür bir canavara dönüştüğünüzü size göstermiyor. Bankalara saldırmalarının, başarılı eğitim yuvalarını yıkmak için debelenmelerinin temel motivasyonu da budur esasen. Nefret ile gıdalananların temel özelliği hiçbir işi iyi yapamamalarıdır. Kötü medya, kötü sanat, kötü eğitim, kötü ekonomi...

M. Nedim Hazar’ın “Bir beslenme şekli olarak nefret” başlıklı yazısı

O mektup

Rekor sayıda senatörün 18 Mart tarihli mektubunda, Türkiye’nin ve Türk halkının aleyhine tek bir argüman ve talep yok. Daha özgür, daha demokratik bir Türkiye’nin daha iyi ve kalıcı bir müttefik olacağı beklentisine dayanıyor metin. Hizmet camiasına nefret ve kıskançlıkla beslenenler, “Amerikan Kongresi’ni satın almışlar. Parayla mektup yazdırıyorlar” safsatasına sarılmış. Hem bu işler parayla oluyorsa AKP’liler ayakkabı ve çikolata kutularıyla devreye girseydi ya!

Ali H. Aslan’ın “O mektup” başlıklı yazısı